DİĞER
"Bence Kâğıt İşleri Oteli, temalı otellerde tecrübe edilen o cazip kaybolma ile bürokratik makinenin ürettiği Kafkaesk kaybolmayı çaprazlıyor. Bu ikinci kaybolma türü, modern iktidarların bireylerin yaşamına karar veren irrasyonel irade ve idaresinden ileri geliyor. Kafka’nın dehası da bunu 20. yüzyılın ilk yarısında, henüz monarşinin arkaik istibdadını tecrübe ederken teşhis edebilmiş olmasında."
"Keskin Bir Hayat, Özgür Gündem’in öyküsü dahil, Avukat Eren Keskin’in ve İnsan Hakları Derneği’nin yaşamöyküsü etrafındaki başlıca olguları bütün canlılığıyla anlatıyor ve paha biçilmez tanıklıklar sunuyor. Her hayata başka hayatlar karışır, Eren Keskin’inki gibi hayatlara çok daha da fazlası karışıyor..."
“Birtakım bilgileri sadece nakletmektense o bilgileri alıp onlardan yeni bilgiler üreterek uluslararası literatürün içinde çok daha etkin ve yetkin bir şekilde yer alınabileceğine inanıyoruz. Bu kitapta da Luschan ve Pernot’dan aldığımız bilgilere yenilerini ekleyerek bunu yapmaya çalıştık.”
Ataşehir’de Erdal Eren Kültür Merkezine bağlı kütüphanede “Darbeler Bölümü Kitaplığı” kuruluyor. 12 Mart ve 12 Eylül süreçlerinde yayımlanmış kitaplardan oluşacak kitaplık, kitap bağışı bekliyor...
Varoluşu gereği doğaya zarar vermesi kaçınılmaz olan kapitalin bir ekolojik retorik üretmesi inandırıcılıktan çok uzak
Hiçbirimiz zorba erkekliği başka bir yıkıcı erkeklik versiyonuna ikame eden bir “şaka” istemiyoruz, değil mi?
Kimi aynı anda birden fazla kitabın üstünde çalışıyor, kimi birini teslim edip hemen diğerine başlıyor. Önümüzdeki aylarda yayımlanacak kitapları önce çevirmenlerinden duymuş olun
Zaman varsa, kadın içindeki kendine ait odalarının kapılarını tek tek açacak, dilerse de kapatacak. Kendini kuracak; düşlerini, dilini, cümlelerini ve isterse de yıkacak...
Gamze Arslan, B. Nihan Eren, Sine Ergün, Deniz Gezgin, Karin Karakaşlı, Melisa Kesmez, Ece Erdoğuş Levi ve Birgül Oğuz yanıtlıyor...
Ayşen Boylu: Biz, sadece Beyoğlu'nda olmadığımız için ayakta durabiliyoruz. Eğer ben sadece bu kitabeviyle kalmış olsaydım, şimdiye kadar biz de kapanmış olurduk
Süha Hamamcı: Bizim zamanımızda her semtte bir açık hava sineması vardı. Artık yoklar. Bizim gibi kitapçılar da olmayacaklar...
"İki elin parmakları kadar kalan kitabevleri kitap satışı yapabiliyorlar mı, nasıl hayatta kalıyorlar, okurlar mahalle kitapçılarını ne kadar tanıyor" sorularının peşine düştüğümüz söyleşi dizimiz Akademi Kitabevi'yle devam ediyor
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.